bebeimgeliyor

<script src=”http://bs.serving-sys.com/BurstingPipe/adServer.bs?cn=rsb&c=28&pli=2329222&PluID=0&w=300&h=250&ord=%5Btimestamp%5D”></script&gt;
<noscript>
<a href=”http://bs.serving-sys.com/BurstingPipe/adServer.bs?cn=brd&FlightID=2329222&Page=&PluID=0&Pos=7228&#8243; target=”_blank”><img src=”http://bs.serving-sys.com/BurstingPipe/adServer.bs?cn=bsr&FlightID=2329222&Page=&PluID=0&Pos=7228&#8243; border=0 width=300 height=250></a>
</noscript>

http://www.youtube.com/watch?v=vy1fDNRnDyo

Bugün 14:50 de yayınlanan Anne -çocuk programında ben de vardır. Dün geceden beri çok heyecanla beklyordum.

Tv kanalına gittiğimde çalışan arkadaşlar bançok güzel davrandılar. Çok ilgililer.Ne yapacaktım.. merakla bekliyordum.

Neyse ki program başladı ve ortalam 20 dk sonra bana söz verdiler. Bebeklerin çamaşırlarını nasıl yıkarız?

Onların destekleriyle güzel bir program oluverd…

Ama insanın kendsini ekranda seyretmesi çok enteresan.Tv insanı şişman gösteriyor diyorlardı. EVET!!!!

Ben kiloluyum ama ekran sanki daha da şişko göstermiş:((

Neyse bir daha ki çekimlere diyorum!!

Welcome to WordPress.com. This is your first post. Edit or delete it and start blogging!

>Merhabalar,
Geçenler de gelen bir email üzerine Primanın bana gönderdiği paket hakkında sizleri de bilgilendirmek istedim. Prima UNICEF’ın desteklediği bir sosyal sorumluluk projesine destek veriyor. Benim de bloğumdan onlara destek vermemi rica ettiler. Bunun üzerine bana bugün minik bir paket geldi.
Bu paket gerçekten çok özenilerek hazırlanmış. İçerisinde bir plastik bileklik ve küçük bir not vardı.
Prima’nın UNICEF ile ortak olarak gerçekleştirdiği 1=1 kampanyası
Bu kampanyaya katkıda bulunmak isteyenler , Facebook’taki Prima Dünyası’nı beğeniyor ve tek tıkla, Türkiye de önlenmiş olmasına rağmen dünya da yüzbinlerce bebeğin hayatını tehdit eden Yenidoğan tetanosunun önlenmesi için Prima’nın UNICEF2e bir aşı bedeli bağışlamasını sağlayabiliyor. Yani 1 beğeni=hayat kurtaran 1 aşı….
www.facebook.com/Primadunyasi
 Haydi arkadaşlar, küçük tıkla tetanos aşısı olmayan bebeklere yardımcı olalım…
Sevgiler

>Dün bloglar arasında dolaşırken stildirektörünün bloğunda ve başka birçok blogda digitürk’ün açtığı dava üzerine blogların kapanöması sözkonusu olduğu yazıyordu. Gerçekten çok üzüldüm, bu duıruma. Kaç senedir tüm emeklerim boşa gidecek. Gitmemeli!! Birileri bir hata yaptıysa, bunun cezasını hepimiz çekmemeli…Onun için sizde ricam aşağıdaki linklerden destek vermeniZ!!!

BLOGLAR KAPATILMASIN!!!!

Bloguma dokunma Facebook grubu
 http://www.facebook.com/home.php?sk=group_170426343004822
katılımlarınızı bekleriz hatta duvarlarınızda yayarsanız süper olur!

Fan sayfası
http://www.facebook.com/blogumadokunma

Bu arada bloğumu nasıl yedeklemeliyim, wordpresse mi taşımalıyım? Bunların cevabını bugün araştırmalıyım. Bileniniz varsa bana mesaj atarsa çok sevinirim..
Sevgiler

> Toplum Sağlığı Araştırma ve Geliştirme Merkezi Müdürü Prof. Dr. Nazmi Zengin, ABD’de Harvard Üniversitesi tarafından Boston Çocuk Hastanesiyle ortalaşa yapılan bir araştırmada, anne sütü yerine mama ile beslenirken 4 aylık olmadan önce katı gıdalar verilmeye başlanan bebeklerde 3 yaşına geldiklerinde obezite görülme riskinin 6 kat arttığının tespit edildiğini söyledi. Zengin, anne sütünün hem anne hem de bebek için yararlı olduğunu belirttİ.
Anne sütünün hastalıkları azalttığını, herhangi bir nedenle hastalık olduğunda iyileşmesini desteklediğini ifade eden Zengin, “Annelere 2 yaş dolana kadar bebeklerini emzirmeleri önerilir. Dünya Sağlık Örgütü 6 aylık olana kadar bebeklere sadece anne sütü verilmesini öneriyor. Bu süre içinde verilmesi gereken tek destek demir ve D vitaminidir” dedi.
Anne sütünün bebekler için mükemmel bir gıda olmasının yanı sıra aynı zamanda onlar için bağışıklık sistemini güçlendiren bir aşı gibi de işlev gördüğünü dile getiren Zengin, anne sütü emen bebeğin daha az hastalandığını, anne sütünün ishalli hastalıklara, solunum yolu enfeksiyonlarına, orta kulak iltihabına, şeker ve astım gibi hastalıklara karşı bebeği koruduğunu bildirdi.

KATI GIDALAR VERİLEN BEBEKLERDE OBEZİTE GÖRÜLME RİSKİ ARTIYOR

Zengin, kısa süre önce de Boston Çocuk Hastanesi ve Harvard Üniversitesi’nce bebekler üzerinde yapılan araştırmanın sonuçlarının da anne sütünün önemini bir kez daha ortaya koyduğunu vurgulayarak, şunları kaydetti:
“Harvard Üniversitesi tarafından Boston Çocuk Hastanesiyle ortalaşa yapılan araştırmada, anne sütü yerine mama ile beslenirken 4 aylık olmadan önce katı gıdalar verilmeye başlanan bebeklerde 3 yaşına geldiklerinde obezite görülme riskinin 6 kat arttığı tespit edildi. Bugün bazı anneler 4 ay dolmadan patates, elma, armut gibi katı gıdaları ezerek bebeklerine veriyor. Bu bebeklerin gelişimi için oldukça zararlı. Sussanna Huh ve arkadaşlarınca 847 çocuk üzerinde yapılan araştırma, anne sütünün bebeklerin sağlığı için ne denli vazgeçilmez bir madde olduğunu açıkça ortaya koyuyor.”
Emzirmenin annneye de çok sayıda yararı olduğunu dile getiren Zengin, emzirmenin oksitosin hormonunu uyardığından doğumdan sonra rahmin toparlanmasının ve emziren annelerin doğum öncesi aldıkları kiloları vermelerinin daha kolay olduğunun belirlendiğini belirtti.

EMZİRME, ANNEDE DEPRESYON GÖRÜLME RİSKİNİ DE AZALTIYOR

Doğum sonrası depresyonun da kadınlarda görülen ve onların en büyük hazzı olan annelik duygusunu yaşamalarını gölgeleyen bir hastalık olduğunu anlatan Zengin, emziren annelerde doğum sonrası depresyon ile meme ve yumurtalık kanserlerinin daha az görüldüğünü dile getirdi.
Zengin, hazır mamaların hem ekonomik hem de sağlık bakımından zararlı olduğunu, bu mamalarda anne sütünde bulunan besinlerin, vitaminlerin ve bağışıklığı güçlendiren maddelerin birarada bulunmasının mümkün olmadığını sözlerine ekledi.
KAYNAK:
http://www.radikal.com.tr/Radikal.aspx?aType=RadikalDetayV3&ArticleID=1041038&Date=25.02.2011&CategoryID=118

>

Merhabalar,
Bugün bloğuma ne yazayım diye düşünürken, Emzirme Reformundan artık çalışma arkadaşlarımın da daha net akıllarında kalması için , odamdaki panoma logoyu büyütüp, astım.. Çok merak ediyorum. Görenlerin tepkilerini.. Yakında rozetlerde elimize ulaşınca , yakamda da onu hep takıp, dolaşacağım. Sanırım hastanede daha fazla duyulacak, o zaman.
Bakalım tepkiler ne olacak????

>Bugün emaillerime bakarken Ayla’dan (http://seyyafinannesi.wordpress.com/) gelen bir email sonucunda bu kongreden haberdar oldum. Gerçekten içerik bakımından dolu dolu olan yararlı bir kongre… Haliç Kongre Merkezinde cuma-cumartesi ve pazar günü olacak..Bu tip etkinlikleri gördüğümde, keşke çalışmasaydım diyorum. Çünkü çok yoğun çalıştığımdan ancak internet yoluyla bilgileniyorum. Eğer siz uygunsanız , bence mutlaka katılın!!!

Türkiye Çocuk Hakları Kongresi

AMACI:

I. Türkiye Çocuk Hakları Kongresi medeniyetimizin güzellik, doğruluk, erdem, adalet, iyilik ve çocuğa saygı idealine dayalı;çocuğun temel yararına öncelik verilerek sağlıklı büyüme ve sağlığını koruması, doğuştan getirdiği yetenekleri nitelikli bir eğitimle geliştirmesi, güç koşullarda kalma durumunda korunması, kendisini ilgilendiren konularda görüşüne başvurulması, ayrımcılık karşısında her türlü tedbirlerin alınması, büyüme ve gelişme evrelerinde medeni, sosyal, ekonomik, kültürel haklarını öğrenmesi, talep etmesi ve hayata geçirilmesi; çocukla ilgili konularda ve çocuğa yönelik her türlü uygulama aksaklıkları ve nedenleri konularında bireyin, toplumun ve Devlet’in çocuktan yana taraf olması ve katılımının sağlanması;bütün çocuk sorunlarını çok alanlı bir yaklaşımla ele alarak, çocukbilim merkezli kuram, yöntem ve uygulama bütünlüğüne dayalı ve geçerli strateji ve modelleri belirlemek amacıyla düzenlenecektir.
Devamını okumak isterseniz:
http://www.cocukvakfi.org.tr/resource/docs/I-turkiye-cocuk-haklari-kongresi-25-27-subat-2011-istanbul.doc

>13 Aylık Bebek: Bebek Hayatı Öğreniyor

Öğrenmek onun gelişimi için çok önemli bir süreç. Önünde ona yol gösterenler olması belirsizlikleri yok etmek adına minik savaşçıya güç verecektir. Siz onun rehberi ve ilk öğretmenisiniz. Unutmayın çocuklar öğretmenlerine hayranlık duyarlar. Onu taklit etmek ve onun gibi olmak isterler. Bu nedenle yaptıklarınızın tekrarlanacağını ve iyi yada kötü huyların sizlerden bebeğe geçeceğini aklınızdan çıkarmamalısınız.

Ayrılık Korkusu :
13 aylık bebek güçlü ayrılık endişesi yaşamaya devam etmektedir. Annesinin gideceğinden ve geri gelmeyeceğinden şüphelenmektedir. Siz diğer odaya gideli henüz 2 dakika olsa bile patırtı kopabilir! Çünkü bu iki dakika miniğe aylarca süren bir ayrılık olarak gelmiştir. Bebeğin zaman algısı gelişmemiştir ve bir dakika ile bir yıl arasındaki farkı anlaması pek kolay değildir. Yaşamın ilk yıllarında ‘’cee’’ oyunu oynamak ayrılık korkusuna alışması için güzel bir yöntemdir. Bu günlerde onu yavaş yavaş yeni bir oyuna daha hazırlayabilirsiniz:”saklambaç”. Saklanın ve sonra gelin! Bu şekilde bebeğiniz sizin kaybolmayacağınıza ve tekrar geri geleceğinize olan inancını pekiştirirsiniz.
İşe gitmeden önce ”anne gidecek, geri gelecek” ”bay bay” diyerek çıkın. Siz asansördeyken onun ağlayan sesini duyacak ve çok üzüleceksiniz. Ama inanın apartmanı terk ettiğinizde bebek sizi çoktan unutmuş olacaktır.(Aslında hiçbir şeyi unutmuyor sadece ilgisi başka yere kayıyor)

Altuğ da yaklaşık 10 gündür ben odadan çıktıktan sonra ağlama ve huzursuz başladı. demek ki bu ayda bu durum normalmiş. Necla Teyzesi ben eve gelince zili çaldığımda Altuğ’a ”anne geldi” dedğinde epey bir heyecanlanıp, kapıyı açtığımda da sevinç gösterisi yapıyor. Ynalışlıkla eve girer- girmez onunla ilgilenmeyince ağlayıp, küsüyor. O nedenle bene de babası Altan da buna çok dikkat ediyoruz. Onunheyecanını karşılıklsız bırakmıyorruz. Bizi karşılaması gerçekten bir seremoni.. Çok tatlı oluyor. Eve girer-girmez tüm yorgunluğumuzu alıyor. ”ceee” oyununun çok severek oynuyoruz.Saklanbacı hiç denemedik. Bu ay yakalamaca- kovalamaca oynuyoruz. Bize yeni bir oyun olacak Saklanbaç…
Vereceği tepkiyi de çok merak ediyorum, doğrusuı…
Bebek Beslenmesi :

13 aylık bir bebek beslenmesinde anne sütünün yeri daha az , katı gıdaların yeri daha çoktur. Ağırlıklı olarak geceleri emzirmeye devam edebilirsiniz. Dünya Sağlık Örgütü 2 yaşına kadar emzirmeyi önermekte. O nedenle sizler eğer emziriyorsanız, ne güzel bebeğiniz ve siz kendiniz iyi hissettikçe 2 yaşına kadar ek gıdaların yanı sıra emzirmeye de devam edebilirsiniz.
Altuğ yaklaşık 6 aylıkken emmek istemedi. Ben ne kadar da arar , onu kızdırmadan meme vermeyi denesemde 9 aylıkken biberon kullanmayı bıraktığı gibi emmeyi kesti. Bir süre sağarak devam ettik. Malesef 7-7,5 aylıktan sonra artık anne sütü almadı, Altuğ.Ama annelere kesinlikle 2 yaşına kadar anne sütrü vermeleri,ni öenririm. Özellikle bebeğiniz büyüdüğünde diş çıkarma, hastalık durumlarında iştahları tamammen yok oluyor. O zaman eğer anne sütü alan bir bebek olsa , enazından sizi emeceğinden içiniz daha rahat oalcaktır. Bunu çok net yaşayan bir anne olarak söylüyorum. Her seferinde diş döneminde Altuğ!unun iştahı azalıp, kusmaları başlıyor. O dönemlerde keşke emseydi diye hayıflanıp, duruyorum..
Altuğ artık herşeyi yiyor. geçen aya kadar akşam yemeklerinin saati meyve saaatiyle biraz karışırken, bu ayki doktor kontrolümüzden sonmra 3 ana öğün olayını netleştirdik. Artık Altuğ sabah- öğle- akşam yemeyini yerken, meyveyi bazen kahvaltıya ekliyoruz, bazen aralarda eline veriyoruz.Gece 24 ve sabah 06 da devam sütü veriyoruz. Yoğrdunu öğle ya da akşam yemekleriyle veriuyoruz. Bizimle beraber aynı sofrada oturmaktan çok memnun. İkeanın mama sandalyesini çok seviyor. Onu bizim yemek masamıza dayıyoruz. beraber bviz ne uyersek, ona da uygunsa hep beraber yiyoruz. Eline herşeyi veriyoruz, artık. Bisküvi, kek, galeta, meyva gibi. Pütürüklü gıdayı alsa da kıyma gibi sert olunca arada kustuğu için Altuğ’u zorlamamamızı söylediği için dr. , biz de rahat bıraktık. Bu konuda çok ısrar etmedik. Doktorumuzun söylediği, eline verdiğinz şeyi yiyorsa o zaman sorun olmaz, siz sakın zorlamayın, yemek yemekten uzaklaştırmayın,dedi.. Bizde öyle yapıyoruz..
Bebek Ve Televizyon :

Uzmanlar ilk 2 yıl televizyonu yasaklıyorlar. Bunu sağlayabiliyorsanız sizi takdir etmek lazım. Çünkü bu dönemde bebeğinizin Televizyona ve DVD ye ihtiyacı kesinlikle yok. Ama eğer televizyonsuz bir ortam zor oluyorsa, bunu mümkün olduğunca minimuma indirmek lazım. Televizyonu yemek yedirmenin bir aracı olarak kullanmak da yanlış. Bebek, beslenmenin önemli bir iş olduğunu anlamalı.

Biz de Altuğ’a tv seyerttirmemeye çalışıyoruz. Reklamlar dışında çok da ilgisini çekmiyor. Reklamlarda ne varsa artık, reklamları gördüğünde resmen çocuk donuyor. Öyle dlıyor ki korkuyorum, resmen. O nedenle reklam çıktığında hemen kanalı değiştiriyoruz.

Tekrar Etmek :

13 aylık bebeğin tekrar eden bir hayatı algılaması daha kolay olacaktır. Sabah kahvaltı yapılıyor, sonra oyun vakti. Öğlen uyku var, sonra akşam banyosu ve kitap okuyup uykuya dalmak. İnsanoğlu doğası gereği belirsizliği sevmez. Bu, sizin ortalıkta dolaşmayı artık iyice sevmeye başlayan bebeğiniz için de geçerli. Rutinleri bozmamaya çalışın. Tekrar demişken,13 aylık bir çocuk, çevresini ve en çok da sizin taklidinizi yapmaya devam eder. Karşısına oturup el salladığınızda, alkış çaldığınızda aynısını yapmak onu çok mutlu eder. Muhtemelen bu hareketlere güçlü bir kahkaha eşlik edecektir.

Altuğ da rutinleri olan bir bebek. Rutinleri bozulduğunda bundan pek hoşlanmıyor. Uyku saati, yemek saatini mümkün oldukça değiştirmemeye çalışıyoruz. Hafta sonu olunca oyun saatinde dolaşıyor, olabiliyoruz. Dışarda dolaşırken araba oturmaktan da bir süre sonra sıkılsa da dışarda olmayı seviyor. Araba ile yolculuk yapmaktan sa hiç memenun değil. Dışarı çıktığımızı sanıp, arabaya binince ağlamaya başlıyor. O zaman bu durumu ona anlatmaya çalışıyoruz, ilgisini başka yöne çekmeye çalışıyoruz. Ama araba ile gezmekten hiç mutlu olmuyor.
Alkışlamak şu ararlar en favori hareketi. Her müzik duyduğunda alkış yapıp, kafasıyla ritim tutmaya çalışıyor. O kadar komik oluyor ki!!


Güvenlik :

Bebeğiniz ayaklandıkça güvenlik uygulamalarınızı sık sık gözden geçirmelisiniz. Onun içindeki merak duygusu hiç tahmin etmeyeceğiniz aksiyonlara gebe olabilir. Birkaç ay içinde tırmanma onun için bir çocuk oyuncağı(!) haline gelecektir. Ev kazalarına karşı dikkatli olun ve ilkyardım konusunda bilgi alın.

Bilgi Hapı:

13 aylık bebek, yeni bir yeteneğini keşfedebilir: bağırmak. O, sesini yükselterek konuştukça ve bağırdıkça çok eğlenecektir. Ancak, Aynı şey sizin için geçerli olmayabilir. Onun bağırmaları sizi rahatsız ediyorsa ,’’bağırma’’ diye bağırmak yerine yapabilecekleriniz var. Ona yüksek olmayan bir ses tonuyla şarkılar söyleyin. Zaman zaman kulağına eğilip fısıldayarak konuşun. Bu şekilde kendini ifade etmenin sadece bağırmak olmadığını ona öğretmiş olursunuz.

>Emzirme Rehberi eğitimine katılan arkadaşlarımızdan Devrim Atılkan’ın hamilelik anılarını içeren kitabı “Sihirli 40 Hafta”nın çıkış tarihinin EMZİRME REHBERİ EĞİTİM ‘in ikinci gününe denk geldi.. Küçük bir imza günü düzenleyerek kendisinden katılımcılar imzalı kitap alma şansına ulaşmışlar. Bu haber çok sevindirici.. Ben de ikinci günü eğitime katılamadığım için ikinci defa üzüldüm. Ama Devrim’le en azından tanışmış olmaktan dolayı çok memnunum. Şimdi ilk fırsatta kitabını alıp, okuduktan sonra da sizlerle paylaşacağım…

Devrim’in kitabının çok da güzel bir amacı var.Bu kitaptan elde edilen gelirle prematür bebekler için gerekli olan kuvöz alınacak. Ayrıca bu nedenle de desteklenmeli!!
Aşağıdaki link facebooktaki kitabın sayfası.. Benim siteme girmişken bu linkten de arkadaşımızı destekleyelim:

  • None
  • bebeimgeliyor: bakalım neler söyleyeceksiniz???
  • dorikus: çok aktif bir pano :;))))))
  • Mr WordPress: Hi, this is a comment.To delete a comment, just log in, and view the posts' comments, there you will have the option to edit or delete them.

Categories